Nevşehir’de bir imamın tefecilik yaptığı ortaya çıktı. Boş senetlerle köylülere borç veren imam, borcunu alamayınca köylülerin mallarına el koyarak borcunu tahsil etti. Sadece Diyanet’e şikayet edilen imamın görev yeri değiştirildi.
Cumhuriyet’in yazarı Murat Ağırel’in aktardığı habere göre, köy imamı MEG, zor durumda olan köylülere borç para verdi. Borç verirken boş senet imzalattıran imam, daha sonra cari döviz kuru üzerinden borçlarını istedi. Borçlular bu parayı ödeyemeyince imam elindeki senetleri işleyip icraya koydu. El konulan malları satarak borcunu tamamen tahsil etti.
İmam MEG’e kaymakamlık tarafından sadece ‘kınama’ verilirken, Diyanet İşleri Başkanlığı görev yerini değiştirmekle yetindi.
‘YASAL YOLLARDAN ALDIM’
Ağırel’in ‘Tefeci’ imam’ başlıklı yazısı şöyle:
“Olay Nevşehir’in bir ilçesine bağlı bir köyde geçiyor. Köy imamı MEG, paraya ihtiyacı olan kişilere borç para veriyor. Allah rızası için olsa gerek. Ama Allah’a güvenmenin yanı sıra haram(!) olmasın diye onlara boş senet de imzalatıyor ve verilen para o günün altın kuruna göre ayarlanıyor.
Ama sonra imam sözleşmelerinden çıkıp 24 ayar altın kuruna veya döviz kuruna göre borç para verir. Tahsilat yapamadıkları zaman, ulu Allah’ın kurallarına göre değil, hukuk kurallarına göre hareket ederler ve senetleri borçlunun aleyhine açıp icraya koyarlar.
Borcundan daha fazla para topladı, iade etmedi
Köylü 15 Temmuz gazisi S.Ü. Maddi sıkıntıya düştü ve imamdan bir ölçü para aldı. Para karşılığı boş senet imzaladı. Aldığı paranın 3 katını ödemesine rağmen imam faturaları iade etmedi. İade yapılmamasına gerekçe olarak dövizdeki artışı gösterdi. Borcu cari döviz kuruna çevirir, senetleri bu rakama göre doldurur ve icra işlemlerini başlatır. Borç alanın tarlalarına ve konutuna el koyar. Bu olay olunca köylü imamdan şikayetçi oldu ve durumu resmi makamlara bildirdi.
İmam ise el koyduğu taşınmazları satıp fazla para topluyor ama satıştan elde ettiği borçtan fazlasını S.Ü.’ye iade etmiyor. Kaymakam şikayeti alır ve olayı araştırır. Sonuç olarak, sadece azarlanır. İmam “Ben onu geri vereceğim” diyor, olmuyor. Kınama cezası “Devlet memuru iş yapamaz” gerekçesiyle verilir. Yani imamın faizle para alışverişini “ticaret” olarak nitelendiriyor.
BU. bu sefer müftüye şikayet ediyor. Müftü ayrıca Diyanet’e de rapor verir. İstanbul’da mağduru dinleyen Diyanet yetkilileri müştekiyi haklı bulur ve imamı bulunduğu görevden alarak Yozgat Boğazlıyan’a görevlendirir. Soruşturma sırasında aynı durumda olan başka mağdurların da olduğu ortaya çıktı.
İhbarları ve imamın sözlerini de okudum. İmam reddeder. ‘Borçluydum, eğer bir fark varsa, zaman içindeki değer artışından kaynaklanıyordu. Üç yıldır alamadığım borçlar vardı. Bu üç yılda döviz kuru çok arttı. Altınla borç aldılar ve ödemediler ve haciz dairesi bunu yasal faiziyle tahsil etti. “Yasal olarak satın aldım” diyor.
