Kültür ve Turizm Bakanlığı ile Kocaeli Üniversitesi işbirliğinde 2009 yılında başlayan Küçükçekmece Göl Havzası kapsamındaki Bathonea kazıları devam ediyor.
İstanbul’un tarihi ve arkeolojik mirasının ortaya çıkarılmasında ve korunmasında önemli rol oynayan Bathonea Antik Kenti, “Dünyanın En Önemli Arkeolojik Keşifleri Listesi’nde İlk On” listesinde de yer alıyor.
Mercedes-Benz Türk’ün düzenlediği ilk etkinlikte Bathonea Antik Kenti kazılarına destek veren İstanbul İl Kültür ve Turizm Müdür Yardımcısı Bülent Avnamak, Kocaeli Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Nuh Zafer Cantürk ve Mercedes-Benz Türk Yürütme Konseyi Başkanı Süer Sülün arasında imza töreni düzenlendi.
Bu yılki hedefimiz 750 arkeolojik kazı yapmak.
Törende konuşan Kültür ve Turizm Bakanlığı Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdürlüğü Kazılar Dairesi Başkanı Nihal Metin, geçen yıl arkeolojik kazılar, müze kazıları, kurtarma kazıları ve yüzey kazıları olmak üzere 713 etkinlik düzenlediklerini söyledi. Cumhurbaşkanlığı ve Bakanlar Kurulu kararı ile gerçekleştirilen anketler.
Bu kazılar için bakanlıktan 200 milyon liraya yakın kaynak ayırdıklarına işaret eden Metin, takviye ve sponsorlarla birlikte 500 milyon liraya yakın ödenekle bu yıl 750 arkeolojik kazı yapmayı hedeflediklerini kaydetti.
Mercedes-Benz ailesine teşekkür eden Metin, Cumhurbaşkanlığı kararıyla yürütülen arkeolojik kazıların 170 yılına dayandığını, yabancı arkeologlar tarafından yürütülen kazıların ise 32 olduğunu belirtti.
“Kültür ve Turizm Bakanlığımızın onayıyla yaptığımız kazılarda 120 kişi bulundu”
Bathonea Antik Kenti Kazı Başkanı Prof. sürekli ve asırları aşabilir.Öyle bir kazıyız ki.15. sezondayız ama bazı sezonlarda ekonomik sebeplerden dolayı çalışamadık.Yine destek.Bulduğumuz ve güç kazandığımız için çok ama çok mutluyuz.” söz konusu.
Aydıngün, kazılara başlamadan önce dünyanın ilgisini çektiklerini belirterek, şöyle devam etti:
“Aslında Bathonea bir liman kenti. Eskiden İstanbul ilk kurulduğunda Bizans kenti vardı. Sonra Konstantinopolis kuruluyor ve bu kentlerin yakınında Bathonea, İstanbul’a büyük hizmetler veren bir liman yerleşimiydi. Bu yıl, Kültür ve Turizm Bakanlığımızın onayı ile 3 bölüm halinde 120 kişiye ulaşan kazılarımız, bu uluslararası bir kazı ve bu ekip yaklaşık 3 ay burada bir sezon geçirecek.”
Aydıngün, kazı başkanlığını Kocaeli Üniversitesi’nin yapmasına karşın, Türkiye’den 15 okulun yanı sıra yabancı üniversitelerden de kazılara destek verildiğinin altını çizerek, 10’a yakın işçinin de bölgede görev yaptığını sözlerine ekledi.
“Bathonea, Roma, Bizans ve İstanbul’dan bile daha eskiye tarihlenebilecek bir bölge”
Kocaeli Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Nuh Zafer Cantürk, arkeoloji bölümü olarak hem yerel, hem ulusal hem de uluslararası dünya arkeolojisine katkı sağlamak için yoğun çaba sarf ettiklerini belirtti. Cantürk, Bathonea kazılarına Türkiye’nin yanı sıra Polonya, Almanya, ABD, İtalya, Ukrayna ve Yunanistan’dan bilim adamlarının da katkıda bulunduğunu anlattı.
Avcılar Belediye Başkanı Turan Hançerli, şunları söyledi:
“İstanbul’un merkezi Avcılar’da bulunan Bathonea başka bir tarihe ve muhtemelen Roma, Bizans ve İstanbul’dan daha eskiye tarihlenebilecek bir alan. 15 yıllık bir kazı süresi bize çok uzun bir süre gibi geliyor. Ama baktığımızda genel kazılar, tarihin merkezi olarak adlandırılan ve bugün tüm dünyanın gözlerini çevirdiği Göbeklitepe, muhtemelen 40 yılı aşkın süredir var olan ve kimsenin gelip gitmediği, tabanların sınırlı olduğu bir yerdi, Bugün yaşadığımız gibi… Bu tür bir durum Bathonea için de mümkün.”
Mercedes-Benz Türk İcra Kurulu Başkanı Süer Sülün, kurum olarak eğitim, kültür, sanat ve sporAlanlarını her zaman desteklediklerini ifade eden Başkan, geçen yıldan beri Bathonea kazılarına sponsor olduklarını söyledi.
Troya Antik Kenti’nin sponsorluğunu 1988 yılından başlayarak 15 yıl süreyle üstlendiklerini belirten Pheasant, “Bu bizim ikinci sponsorluğumuz olacak. İnşallah böyle uzun soluklu, böyle başarılı bir gezi yaparız. Tüm gruba teşekkür ediyorum.” dedi.
Bathonea Antik Kenti Kazıları Hakkında
Küçükçekmece Gölü havzasında yer alan Bathonea Antik Kenti’ndeki kazı çalışmaları 2007 yılında yüzey araştırması ile başlamıştır. Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın izni ve İstanbul Valiliği’nin mali desteği ile Prof. Dr. Şengül Aydıngün başkanlığında bilimsel kazıya dönüştürüldü.
Yapılan kazılarda “Büyük” ve “Küçük” olarak adlandırılan, Helenistik ve Roma dönemlerine tarihlenen iki antik liman ve gölde kalan antik bir deniz fenerinin izlerine rastlandı. Bu keşifle Patara’dan sonra Türkiye’nin ikinci antik deniz feneri keşfedilmiş oldu.
2009 yılında yapılan araştırma sonuçlarına göre American Archaeology Institute (Archaeology) Magazine, British Independent Gazetesi ve Heritage Key adlı yayınlar kazı alanını bir yıl süreyle “Dünyanın En Önemli Arkeolojik Keşiflerinin İlk On Listesi”ne dahil ettiler. .
Gerçek anlamda 2011 ve 2012 yıllarında başlayan kazılarda, antik liman yapıları, imparator Büyük Konstantin tarafından yaptırıldığı belirlenen dev bir açık sarnıç (100×20 metre uzunluğunda ve 7000 metreküp su), bir kale kalıntısı ve mozaik zeminli büyük bir saray kompleksi, yer altı suyu. kanallı antik yollar ortaya çıkarılmıştır.
Bu yapıların içinde bulunan küçük objeler, seramikler ve amforalar birçok antik merkezde (İspanya, İtalya, Sicilya, Fas, Mısır, Lübnan, Fenike, Suriye, Ege Adaları) bulunmuş olması Karadeniz’in ortasında yoğun bir deniz ticaretinin varlığını ortaya koymuştur.
